Pages

3 Ocak 2011 Pazartesi

SUNAY AKIN OYUNCAK MÜZESİ
 Sabah yataklarımızdan kalktığımız zaman içerimizde hep bir yeni güne uyanmamanın bezginliği başlarken o gün içerimde farklı bir heyecan vardı.İlk kalktığım anda çabucak hazırlanıp okula gitmiştim. çünkü bir tarihe gidiyordum... oyuncak tarihinin içine... sevincim daha da artmıştı hazırlanıp biran önce okula gittim..okula vardığımda servise binip oyuncak müzesinin kapısında indik.Kapıdan içeri girerken çok farklı bir duygu içerisinde adım attım.Etrafımda binlerce oyuncak vardı. Baktım...Baktım... Baktım.. Her baktığımda farklı bi duygu farklı bi ayrıntı kafamı kurcalamaya başladı.. Kafamdaki sorular çoğalırken geriye dönüp baktığımda ki her yeni bir ayrıntı çok daha ilginçti.Tarihleri çok eski olan oyuncakların yüz ifadeleride çok farklıydı. En çok dikkatimi çekense sanırım 2.dünya savaşı sırasında ki bebeklerdi.Bebeklerin yüzünde bir bekleyiş..bir hüzün vardı...Bakmaya devam edince gördüğüm manzaralar çok güzeldi.Sanki küçük evlere küçük hayatlara bizim hayatlarımızmış gibi baktım, görünen şey mükemmeldi.... İlerleyen dakikalarda bende düşünceler başladı.Acaba ilerleyen senelerde teknokojinin de etkisiyle daha nasıl oyuncaklar çıkacaktı ve onlarda 100 yıl sonra eskiyecekler miydi?.........Ve teşekkür edilecek tek insan Sunay Akın......

0 yorum:

Yorum Gönder